DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34269842.56833%
İstanbul
10°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Yüzü kızaracak hâkim lazım

Yüzü kızaracak hâkim lazım

ABONE OL
Ağustos 13, 2024 21:00
Yüzü kızaracak hâkim lazım
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yüzü kızaracak hâkim lazım

T24 LogoT24 Logo

14 Ağustos 2024

Instagram’ın kapatılması konusunda eleştiriler yapan Dilruba Y.’nin hapishanede tutuklu olarak geçireceği her gün, memleketin adliyesi için büyük bir utanç kaynağı olacak… Kendisi gibi düşünmeyenlere “cibilliyeti bozuk” diye alenen hakaret eden Cumhurbaşkanı’ndan ilham almak, örnek olarak O’nu seçmek nasıl bir suç olabiliyor, bu da ayrı mesele…



Sokak röportajındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Y.

Bir sokak röportajında Instagram’ın kapatılması konusunda eleştiriler yapan genç bir kadın tutuklandı.

Bu Türkiye’nin adalet sisteminin, Erdoğan rejiminde geldiği yeri gösteren bir örnek.

Bu kararı alan hâkimin, bu tutuklamayı talep eden savcının okuduğu hukuk fakültesi hangisidir bilmiyorum ama üniversitenin arka kapısından mezun olmuş olmaları olasılığı hayli yüksek.

Dilruba Y. İsimli genç kadının sözleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa tarafından garanti altına alınmış ifade / fikir özgürlüğü kapsamında.

Şiddete çağrı yok, şiddet yok, kimseye karşı ağır hakaret yok.

Bir kısım seçmene “geri zekâlı” diyor ki seçmen davranışlarının tümüyle akıl ve zekâ üzerinden açıklanamayacağı da bilinen bir gerçek.

Kaldı ki bu “geri zekâlı” tanımına uyanlar bu sözlerden çok rencide olmuş olsalar bile bu Dilruba Y.’nin tutuklanmasını gerektirmiyordu.

Ve daha da ayıp olanı, mahkûm edilse bile “yatarı olmayan” bir ceza verilecek bir vatandaşın özgürlüğünü, elinden almak.

Denetimli serbestlik bunun için var.

Cumhurbaşkanı’nın kendisi gibi düşünmeyenlere “cibilliyeti bozuk” diye alenen hakaret ettiği bir ülkede yaşayan bir vatandaşın, bir anlık öfkeyle birilerine “geri zekâlı” demesi, suç filan değildir.

Vatandaş, ülkeyi tek başına yöneten kişiden ilham almış belli ki.

Kendine örnek olarak Cumhurbaşkanı’nı seçmek nasıl bir suç olabiliyor, bu da ayrı mesele.

Dilruba Y.’nin hapishanede tutuklu olarak geçireceği her gün, memleketin adliyesi için büyük bir utanç kaynağı olacak.

Eskiden hâkimlerin tarafsız olmalarını, derin bir hukuk nosyonuna sahip olmalarını, kanunları, içtihatları bilmelerini filan beklerdik.

Erdoğan rejiminde birçok şey gibi bu konudaki beklentilerimiz de küme düştü.

Artık verdiği kararı açıklarken sadece yüzü kızarabilen bir hâkime de razıyız.

* * *

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Instagram’ın ‘katalog suçlar’ı dikkate almadığı için kapatıldığını söylemişti… Tarikat yurtlarında işlenen taciz ve tecavüz suçları gibi suçlar da, ‘katalog suçlar’dan. Ancak bir fotoğrafta ağır bir suçun izini bulup sosyal medyayı kapatan AKP zihniyeti, bu tür tarikat yurtlarında işlenen suçları görmezden gelmek gibi bir refleks geliştirmiş

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Instagram kapatıldığında verdiği demeçte “katalog suçları dikkate almadılar” demiş, “ülkemizin değerleri, hassasiyetleri var” diye de eklemişti.

İnternet yayınlarına ilişkin olarak yasada sayılan katalog suçlar; “çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu kullanımını kolaylaştırma, intihara yönlendirme, fuhuş, sağlık için tehlikeli madde temini, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama, spor karşılaşmalarında yasa dışı bahis, müstehcenlik, Atatürk aleyhinde işlenen suçlar, devlet istihbarat hizmetlerine ilişkin yasaklanmış belge temini ve sahte belge üretimi, MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini ifşa” şeklinde sıralanıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda çok daha kapsamlı bir “katalog suçlar” listesi var ki; göçmen kaçakçılığından sağlık personelini yaralamaya, soykırım ve insanlık suçlarından anayasal düzene karşı suçlara, hırsızlık ve yağmadan cinsel saldırı suçlarına kadar uzanıyor.

Bu çerçevede tarikat yurtlarında işlenen taciz ve tecavüz suçları gibi suçlar da, her iki kanunda altı çizilen ve işlendiğine kanaat getirildiğinde tutuklama kararı için ayrıca bir araştırmayı gerektirmeyen “katalog suçlar”dan.

Ancak bir fotoğrafta böyle bir ağır suçun izini bulup sosyal medyayı kapatan AKP zihniyeti, bu tür tarikat yurtlarında işlenen suçları görmezden gelmek gibi bir refleks geliştirmiş.

Bu nedenle kapatılan bir tarikat yurdu hiç görmedik mesela.

Üstelik bu suçun işlendiği yurtlardan bazıları “merdiven altı” diyebileceğimiz kaçak ve izinsiz yurtlar.

Onlar bile kapatılmadı.

“Ülkemizin değerleri ve hassasiyetleri” sıra tecavüzcüleri yurt görevlisi yapan tarikatlara gelince unutuluveriyor demek ki.

Mehmet Y. Yılmaz kimdir?

Mehmet Yakup Yılmaz, 1956 yılında Malatya’da doğdu. İlkokulu Antalya Devrim İlkokulu’nda, orta okul ve liseyi parasız yatılı olarak Denizli Lisesi’nde okuduktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü’nden 1977 yılında mezun oldu

Gazeteciliğe SBF öğrencisi iken 1975 yılında Ankara’da Mehmet Ali Kışlalı yönetimindeki Yankı Dergisi’nde başladı. Derginin Yazı İşleri Müdürlüğü görevini de bir süre yürüttü.

12 Eylül 1980 darbesi öncesinde Türk İş’e bağlı Yol İş Federasyonu ve YSE – İş sendikalarında basın müşaviri olarak görev yaptı, sendika gazete ve dergilerini yayınladı

Askerlik görevini Kara Harp Okulu’nda tamamladıktan sonra İstanbul Gelişim Yayınları’nda mesleğe döndü. Gelişim Yayınları’nda Erkekçe ve Bilim dergilerinin Genel Yayın Müdürü Yardımcılığı ve ardından Gelişim TV Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerinde bulundu

1985 yılında Hürriyet’e geçti ve Hürriyet Dergi Grubu’nu kurdu. Tempo, Blue Jean, Playmen gibi dergileri yayınladı.

Daha sonra Dönemli Yayıncılık Genel Müdürlüğü görevine getirildi. Ercan Arıklı ile birlikte Dönemli Yayıncılık’ın 1 Numara Yayıncılık’a dönüşmesi sırasında Genel Müdürlük görevini üstlendi. Aktüel, Cosmopolitan, Penthouse, Oya gibi dergilerin kurucu genel yayın müdürü oldu. Bugüne kadar 30’u aşkın derginin kuruculuğunu yaptı.

1995 yılı başında Posta gazetesini yayınladı. Aynı yılın sonunda Fanatik gazetesini, 1996 yılı sonunda da Radikal gazetesini kurdu, genel yayın müdürlüğünü yürüttü.

2000 yılında Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevine getirildi. Bu görevi 5,5 yıl sürdürdükten sonra Doğan Burda Dergi Grububu’nun CEO’luğu görevini üstlendi.

2005 yılından 2018 Eylül ayına kadar Hürriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Ekim 2018’den itibaren T24’te yazmaya başladı.

Gazete köşe yazılarından derlenen “Kırmızıyı Seçtim, Aşk Mavinin Altındaydı”, “Benden Selam Söyleyin Bütün Aşklarıma”, “Aşktan Sonra Hayat Var Mı”, “Şaşırma Duygumu Kaybettim, Hükümsüzdür” isimli kitapları yayımlandı. “Aşk Herşeyi Affeder mi” isimli uzun hikâyesi de kitap olarak yayınlandı. 

“Türkiye medyasında en çok yayın başlatan gazeteci” olan Mehmet Y. Yılmaz, güncel politik gelişmelerin yanı sıra, deneme tarzındaki yazıları ile futbol üzerine yaptığı yorumlarıyla da biliniyor.


Yazarın Diğer Yazıları

CEO’lar gelirse Erdoğan saklansın!

Kaç CEO sekiz yıldır yapılmayan bir toplantı için programını değiştirir bilmiyorum ama karşılarında “iktisatçı Erdoğan’ı” görürlerse, arkalarına bakmadan kaçarlar, söylemiş olayım

Yasakçı cibilliyetin açmazı

Geçen seçimde oy kullanabilecek yaşta olmayan çocuklar da seçmen olacaklar. Bunların en küçükleri bugün 14 yaşında olan 2010 doğumlular. Şu anda yasaklanan oyun platformu Roblox’da en çok vakit geçiren yaş grubu! Eğer öne çekilmezse 2028 seçimlerinde oy kullanmaya gittiklerinde, Erdoğan rejimi ile ilgili olarak akıllarında ne kalmış olacak?

“Yasakçılık” bunların cibilliyetinde var!

Türkiye’nin dört bir yanını mafya sarmış, bu ulusal güvenlik tehdidi değil ama TikTok’ta erik toplarken videonu yayınlarsan aman ha, son bağımsız Türk devletinin köküne kibrit suyu ekmeye hazırlanıyorsun demektir

T24 Logo

© Tüm hakları saklıdır.

Kategoriler

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r