DOLAR 34,0907 0.17%
EURO 38,0983 0.02%
ALTIN 2.833,720,18
BITCOIN 21413684.35261%
İstanbul
23°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Rahmi Turan – Günlerdir 17 yaşındaki veledi konuşuyoruz!

Rahmi Turan – Günlerdir 17 yaşındaki veledi konuşuyoruz!

ABONE OL
Eylül 25, 2023 06:04
Rahmi Turan – Günlerdir 17 yaşındaki veledi konuşuyoruz!
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Rahmi Turan

17 yaşındaki bir veledin edepsizliği, aklı başında herkesi üzdü, “Bu zihniyete lânet olsun!” dedirtti!

Atatürk‘ün fotoğrafını cinsel organına sürüp, bunu bir marifet sanarak sosyal medyada yayınlayan İmam Hatipli öğrencinin tutuklanıp hapse atılması belki toplumun gazını aldı ama sorunu çözmedi.

Olayın, onun kimliğini aşan bir boyutu var.

Velet 2006 doğumlu. Yani 17 yaşında… AKP iktidarı döneminde doğdu, büyüdü, aynı atmosferin içinde soluk aldı ve kendisine yapılan telkinlerle zihin dünyası zehirlendi.

Çocuk, Atatürk‘ün fotoğrafına karşı o aşağılık hareketi yaparken takdir edileceğini düşündü!

Aslında, bu İmam Hatipli öğrenciyi yetiştiren ortamı, onun arkasındakileri, çağ dışı uygulamaları, kısaca AKP dönemindeki zihniyeti ve eğitim sistemini sorgulamak gerekir.

★★★

Her rejim kendi plan ve programını sürdürecek kuşaklar yetiştirmeyi hedefler.

Büyük devrimci Atatürk‘ün hedefi “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yaratmaktı.

Bugünkü iktidarın hedefi ise “Dindar ve kindar” nesil yetiştirmek…

Özgür düşünceli ve “özgür vicdanlı gençler” yerine “kindar gençler” yetiştirilirse sonuç böyle yüz kızartıcı olur!

17 yaşındaki İmam Hatipli öğrencinin tutuklanıp cezaevine gönderilmesi toplumu yatıştırmak için doğru bir karardır ama…

Gerçek suçlular, “Kindar nesil” yaratmayı hedefleyen eğitim sistemi ile onu yetiştiren öğretmenleri ve ailesidir.

★★★

Yaklaşık bir ay sonra, 29 Ekim 2023 günü Cumhuriyet’in 100’üncü yılı dolacak ve “ikinci yüzyıl” başlayacak.

Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı günden güne artıyor.

Bu sakıncalı siyasi iklim sürer de, “Kindar nesiller” yetiştirme programı devam ederse Türkiye Cumhuriyeti‘nin ikinci yüzyılı tamamlaması tehlikeye girer. Girilen dikenli yolun sonunda, ulus olarak çıkılması zor, kör bir kuyuya düşeriz!

Herkesin aklını başına toplayıp bindiği dalı kesmemesi gerekiyor.

Cumhuriyet yıkılırsa, ona balta vuranlar da enkaz altında kalır!

“Cumhuriyet işte benim!”

Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının arttığı, gerici takımının acayip vaazlar verdiği bugünlerde, 9’uncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel‘in anılarından bir bölüm nakledeceğim:

Isparta‘nın küçük bir köyü olan İslâmköy’de doğup büyüyen Demirel, öğrencilik yıllarında tatil günleri çobanlık bile yaptı. Annesi Ümmühan Hanım, oğlunun çıkınına öğle yemeği olarak köy ekmeği, ceviz ve biraz da helva koyarak onu hayvanları gütmeye yollardı. O çocuk ileriki yıllarda Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu.

Bunu onun anılarından okuyalım:

“Köyde kardeşlerimle birlikte yaşadığım odada elektrik yoktu. Gaz lambasıyla okuyup yazardık.

İlkokulu İslâmköy‘de bitirdim. Fakat, köyümüzde ortaokul yoktu.

Ortaokula gitmek için her sabah kilometrelerce yürür, kasabaya giderdik…

Ortaokulu bitirdikten sonra Afyon Lisesi’ne gittim. Daha sonra üniversite yılları başladı.

Şimdi bana “Cumhuriyet nedir?” diye sorarsanız, size cevabım şu olur:

‘Cumhuriyet benim işte, ben!’

İslâmköy’den çıkmış bir köylü çocuğunu cumhurbaşkanı yapan Cumhuriyet’tir.

Cumhuriyet budur ve…

Biz bunu Büyük Atatürk’e borçluyuz.”

TEBESSÜM

Nasıl adam olunur?

Atatürk bir gün Meclis kürsüsünde, modern olmaktan, asrileşmekten söz ederken, gerici olarak bilinen bir mebus, istihzalı (alaylı) bir şekilde:

“Paşam, asrî olmak ne demektir?” diye sorar.

Atatürk mavi gözlerinin delici bakışlarını ona dikerek sert bir sesle cevap verir:

“Asri olmak demek, adam olmak demektir, adam olmak!”

GÜNÜN SÖZÜ

Cumhuriyet ile cehalet aynı yerde barınamaz!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r