DOLAR 35,4566 -0.07%
EURO 36,4792 -0.31%
ALTIN 3.059,130,21
BITCOIN 35198293.79185%
İstanbul

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

06:50

SABAHA KALAN SÜRE

Çanakkale’nin sıra dışı hayvanseveri

Çanakkale’nin sıra dışı hayvanseveri

ABONE OL
Ocak 15, 2025 14:00
Çanakkale’nin sıra dışı hayvanseveri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Atla terapi antrenörü Yosun Karaca, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Kurşunlu köyünün kırsalında kurduğu çiftlikte Türkiye’nin dört bir yanından yapılan ihbarlar sonucu sahiplenip rehabilite ettiği 10 at ve 6 eşeğiyle doğayla iç içe yaşam sürüyor.

Kırklareli’nde doğup büyüyen Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü mezunu 44 yaşındaki Yosun Karaca, Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kasaba köyünde 6 yıl önce kurduğu çiftlikte bakıma muhtaç at ve eşekleri sahiplenmeye başladı.

Karaca, Türkiye’nin dört bir yanından yapılan ihbarlar sonucu sahiplendiği hayvanların sayısı yıllar içinde artınca, ortaya çıkan mali yükü hafifletmek için 2,5 yıl önce Atlar İçin Yeni Hayat Derneğini kurdu.

Yıllar içinde atla terapi antrenörlüğü belgesini alan ve bakımını üstlendiği at ve eşekler için daha büyük arazi arayışına giren Karaca, 3 ay önce Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Kurşunlu köyünün kırsalından satın aldığı 6 dönüm araziye taşındı.

Karaca, altyapının olmadığı, köy merkezinden uzakta kalan bu arazide, yardımcısıyla her şeyi sıfırdan inşa etmeye başladı.

Bayramiç’te Kaş’taki çiftliğinden getirdiği 10 at ve 6 eşekle doğayla iç içe yaşam süren Karaca, rehabilite ettiği atlarıyla fiziksel, zihinsel veya duygusal bozukluğu olan hastalara da atla terapi uygulamayı hedefliyor.

“Onlar daha mutlu olsun diye daha büyük yerlere taşındık”

Yosun Karaca, AA muhabirine, tek tırnaklı hayvanlarla çalışmayı sevdiğini, onlara ayrı ilgi ve sevgi beslediğini söyledi.

At ve eşeklere kedi ve köpekler kadar yardımcı olunmadığını fark ettiğini anlatan Karaca, şöyle konuştu:

“Farkındalığın ardından birer birer önüme çıkan bakıma muhtaç at ve eşekleri kurtarmaya başladım. Bunu planlamamıştım aslında. Önce bir atım oldu. Travmaya maruz kaldığını gördükten sonra ondan vazgeçmek yerine problemlerini çözmeye odaklandım. İsmini ‘Ginger’ koydum. Travmaları üzerine çalışıp onu anlamaya karar verdim. İnanılmaz zor süreçti, o kadar çok ağladım, o kadar çok tekmeler ve ısırıklar yedim ki ondan, bu beni daha da derine götürdü.”

Karaca, zamanla at psikolojisi ve etoloji (hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı) üzerine okumalar yapmaya başladığını belirterek, kırsalda hayvanların yanında olmanın mesleğini yapmaktan daha çok tatmin ettiğini vurguladı.

Kaş’taki çiftliğinde atların sayının artmasıyla mekana sığmadıklarını belirten Karaca, “Onlar daha mutlu olsun diye daha büyük yerlere taşındık. Kiradaydık şimdiye kadar. Şimdi ilk kez kendimize ait arazideyiz.” dedi.

Çiftlikteki bütün at ve eşeklerin farklı travmaları bulunduğunu, onları rehabilite etmeyi kendisine görev olarak gördüğünü ifade eden Karaca, son iki yıldır onları daha iyi anlayabilmek ve yardımcı olabilmek için çevrim içi kurslara katıldığını, dünyanın iyi at eğitmenlerinden kurslar aldığını dile getirdi.

“Rehabilitasyona ihtiyacı duyan insanları, atlarımla buluşturmak istiyorum”

Yosun Karaca, atların insana ihtiyaç duyduklarına değinerek, yabana bırakılan atların özgür ve mutlu olamadığının altını çizdi.

Atların insana alışık olduğunu ifade eden Karaca, şunları söyledi:

“İnsanın olduğu yere gitmek istiyorlar. Kovalandıkça yabanda yaşamaya alışıyorlar. Bana kimi zaman ‘Bakamadıklarını yabana bırak.’ diyorlar. Biz kendimizi nasıl her şeyden soyutlayıp yabana atamıyorsak, onlar da öyleler. Bize ihtiyaçları var. Kurtarabildiğim at, eşek ve katırların travmaları üzerine çalışıp rehabilite olmalarını sağlayıp, rehabilitasyona ihtiyacı duyan insanları, kendi rehabilite ettiğim atlarımla bir araya getirmek istiyorum.”

Karaca, insanların atı yıllar boyunca çeşitli amaçları için onun duygularını hiç önemsemeden kullandığını dile getirdi.

Atların insanlara adeta refakatçi olduğunu belirten Karaca, “İnsanla iyi işbirliği girebiliyorlar ama kullanmak yerine onlardan bir şey öğrenmeye geçmemiz gerektiğine inanıyorum çünkü atları kullanabileceğimiz bir alan kalmadı. Madem atları kullanamıyoruz, o zaman onlardan bir şey öğrenmemiz gerekiyor. Onlar bizi rehabilite edebilirler. İnsanlık olarak rehabilitasyona çok ihtiyacımız var.” ifadesini kullandı.

Karaca, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ihbarlar üzerine at ve eşekleri sahiplendiğini, ağır yarası veya kırığı olan atları Eskişehir’deki at kliniğine gönderip tedavisini üstlendiğini kaydetti.

Tedavisini kendisinin yapabileceği durumdaki hayvanları çiftliğine getirdiğini ifade eden Karaca, Bayramiç İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne yaptığı başvuru sonrası hayvanlarının çip takılarak kayıt altına alındığını belirtti.

Karaca, bütün medikal müdahaleler ve operasyonlar için sadece at hekimleriyle çalıştığını, diş ve tırnak bakımları için konusunda uzman sağlıkçıların çiftliğe geldiğini anlattı.

Atlar İçin Yeni Hayat Derneğinin kurulma sürecini anlatan Karaca, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kurtardığım 4 atımla yaşıyorken başka vakaları görünce dayanamadım. Ekonomik gücümü tükettikten sonra onlardan vazgeçemedim. Şirket kuramam çünkü kazanç amacım yok. Kar amacı gütmeyen bir oluşum kurmak en mantıklısıydı. Dernek 2022 yılında tek tırnaklıları kurtarma, rehabilite etme ve atla terapi yapmak amacıyla kuruldu. Dernek bağışlarla yürüyor çünkü bir insanın kaldırabileceği yük değil. Hayvanseverlerin destekleriyle yürüyor dernek ama bu destekler yeterli değil, o nedenle medikal bakımlar minimum düzeyde ilerliyor.”

Kaynak: AA / Çiğdem Münibe Alyanak – Kültür Sanat Hayvan Hakları Kültür Sanat Kurşunlu Bayramiç Türkiye Çevre

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r