İstanbul’da 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip haksız kazanç elde etmek için ölümlerine neden olan çeteyle ilgili yeni ayrıntılar gelmeye devam ediyor. Çetenin önemli isimlerinden biri olan ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’le ilgili şoke eden ayrıntılar da iddianamede yer aldı.
Gıyasettin Mert Özdemir ifadesinde, 2016 yılında Nişantaşı Üniversitesi Paramedik mezunu olduğunu belirterek halen İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Bağcılar 9 Nolu İstasyon’da ambulans şoförü olarak çalıştığını söyledi. Kendisine sorulan sorulara, “Fırat Sarı’yı birçok hastanenin yenidoğan bakım işletme doktoru olması sebebiyle, Semiha Yavuz’u Bağcılar Şafak Hastanesi Yoğun bakım doktoru, Ali Aksu’yu Birinci Hastanesi sahibi, Murat Mantuş’u Bağcılar Hospitalist Hastanesi Genel Müdürü, Renas Kılıç’ı Esenyurt Reyap Hastanesi Koordinatörü, Serdar Yüksel’i Okan Üniversitesi Yoğun Bakım Koordinatörü, Şeyhmus Çelik’i Birinci Hastanesi’nde doktor, Renginar Molla’yı Yeni İklim hastanesinde çalıştığımız dönemde hemşire olarak tanıyordum. Bu şahıslarla aramda herhangi bir husumet yoktur. İsmi geçen şahıslarla aramda herhangi bir ticari ilişki, alacak ya da borcum olmadı, bu şahıslarla herhangi bir para alışverişim yoktur.” şeklinde yanıt verdi.
Yapılan teknik takipte, şüpheli görülen telefon görüşmelerine takılan Gıyasettin Mert Özdemir’e, kendisi hakkında tespit edilen eylemler tek tek soruldu. İddianamede Eylem 18 olarak yer alan olayda, Gıyasettin Mert Özdemir, örgüt liderlerinden İlker Gönen’i arayarak Suriyeli bir bebeğin sevk edileceğini, idari amirin Erol isimli şahıs olduğunu yabancı uyruklu hastanın kimliklerinin 112’ye mail attırılarak sorgulanmasının gerektiği ve bu maili Erol yerine doktor Ahmet adına attırmak istediğini belirterek ”Bu konuda sorun yaşar mıyız” diye sordu.
Gönen’in bu konuyla ilgili örgüt lideri Fırat Sarı’yı aramasını istediği belirtiliyor. Bunun üzerine ambulans şoförü Özdemir örgüt lideri Sarı’yı arayarak “Bugün normalde nöbetçi Erol’da o bizim uyuz olan uyuz olduğumuz kişi ben 112’ye senin numaranı bildirecem doktor Dursun diye , Hospitalistden doktor Ahmet adına ben kendim görüşürüm tamam mı, 112’den ben hastaları ben doktor Ahmet olarak alırım ama ben bunu Erol’a söylemiyorum’ diyor. 07.07.2023 18:29:’da yapılan bu görüşmede Fırat Sarı da onaylıyor.
Gıyasettin Mert Özdemir bu soruya şu cevabı verdi: “Konuşma içeriklerini okudum. Konuşma içeriklerini tam hatırlamıyorum. Erol isimli şahıs Hospitalist hastanesinin idari amiridir. Benim Konuşma içeriklerinde bazı konuşmaları hatırlamıyorum. Benim 112’ye doktor numarası bildirmem görevlerim arasında yoktur ancak İlker Gönen, Fırat Sarı ve doktorlara yardımcı olmak anlamında 112 servisine doktor numarası verdiğim olmuştur.”
Dosyada eylem 44 olarak geçen olay 15 Haziran 2023 tarihli yapılan telefon görüşmeleri olarak yer alıyor. Gıyasettin Mert Özdemir ile Fırat Sarı arasındaki bu görüşmede usulsüz alıp sevk ettikleri bebek hastalar üzerinden elde ettikleri gelirler konuşuluyor. Sarı’nın talimatıyla Gıyasettin Mert Özdemir, bebek hastayı almak için Avrupa Hastanesi Acil Tıp Teknisyeni ile görüşüyor. Teknisyenin “Ama şey Elif altının bebeği oraya gitti ex oldu ki sepsisten” şeklinde konuşması üzerine örgüt yöneticisi Gıyasettin Mert Özdemir “O nasıl laf abla kafadan direkt kilidi kapıyı kilidi açık açtık demiyoruz herhalde yani hemşire koyuyoruz doktor koyuyoruz o nasıl bir şeydir yani” diyor. Şüphelinin, hastanelerin yoğun bakımlarıyla ilgili kısmı kendisinin takip ettiği ve sevk işlemlerini yaptığı bu konuşmayla değerlendirildi.
Devam eden konuşmalarda Özdemir, Avrupa Hastanesi’nden, Duygu Hastanesi’ne yapılacak bebek sevki için Duygu Hastanesi’nin İdari İşler Müdürü Mehmet Burak Sezer ile yapmış olduğu görüşmede ambulansı yola çıkarmaları gerektiğini söylüyor. Ama bunu yaparken 112 Acil Çağrı Merkezini arayıp protokol numarası almayarak hastayı acilden giriş yapmış gibi göstermeleri gerektiğini ve 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmeleri durumunda da Duygu Hastanesi’ne bebek hastanın sevkinin yapılamayacağını çünkü hastanenin neonotologlarının olmaması sebebiyle hastayı alamayacaklarını söylediği tespit edildi. Savcılık bu eylemi “Bu şekilde örgüt yöneticisi Gıyasettin Mert Özdemir’in 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermeden usulsüz olarak hasta sevklerini yapması, bebek hasta sevk ettiği hastanenin neonotolog doktoru olmadığından yeterli tedavi imkânlarını sağlayamayacağı, hasta hayatının tehlikeye atıldığı” olarak değerlendirdi.
Özdemir, eylem 44 ile ilgili sorulan soruya şu cevabı verdi; “Duygu Hastanesi 3. basamak yenidoğan yoğun bakımı mevcuttu ve 24 saat uzman çocuk doktoru hekimi vardı. Neonotolog doktorunun olmadığından yeterli tedavi imkanının sağlanmayacağı şeklindeki değerlendirmeye kesinlikle katılmıyorum. Neonotolog sadece 112’den hasta alabilmek için geçerlidir. Üçüncü basamak hasta bakmak için uzman çocuk doktoru yeterlidir. Hastanın hayatının tehlikeye atıldığı kısmına kesinlikle katılmıyorum. Bahsi geçen konuşmaları ve şahısları tam hatırlamıyorum’
İncelenen telefon kayıtlarında eylem 61 olarak yer alan görüşmeler bebek hastaların hastanelere para karşılığında nasıl götürüldüğünü gözler önüne serdi. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede yer alan eylem 61’de, Bağcılar Şafak Hastanesi İşletme Müdür Yardımcısı Mustafa Kazan 112’de ambulans şoförü olarak kamu görevi yapan Gıyasettin Mert Özdemir’e bebek yoğun bakım hastasına ihtiyacının olduğunu, 3. basamak bebek hasta göndermesi karşılığında hasta başına Mert’e 10.000 TL para, maaş ve Gıyasettin’in eşi Melike Özdemir’in sigortasının hastane tarafından yapılacağını söylüyor.
Savcılık değerlendirmesinde, kamu görevi yürüten Gıyasettin Mert Özdemir’e maaş ve hasta başı ücret olarak tabir edilen paraların açık olarak rüşvet olduğu ve eşinin hastane çalışanı olmadığı halde sigortasının yapılmasının SGK dolandırıcılığına girdiği kaydedildi.
Ortaya çıkan detaylara göre Mustafa Kazan’ın bu teklifi üzerine Gıyasettin Mert Özdemir, bu teklifi örgüt liderlerinden doktor İlker Gönen ile paylaştı. Bu görüşmede Özdemir’in kendisine yapılan bu teklifi beğendiği ve örgüt lideri doktor Fırat Sarı’nın ekibinden ayrılmak için Fırat Sarı ile görüşeceğini söyleyerek, artık bebek gönderirken Fırat’ın anlaşmalı olduğu hastanelere göndermeyeceğini, ancak Birinci Hastanesi’ne bebek göndermeye devam edeceğini çünkü bu hastaneden bunun karşılığında maaş aldığını söylediğini belirtti.
Devam eden konuşmada Gıyasettin Mert Özdemir ‘Şey mi öbür türlü mü abi bak şuan da Fırat hocanın bana maliyeti bana kârı yirmi beş bin lira yirmi bin lira maaş ben bin lira hanımın sigortası gerçi artık o sigortayı da yatırmıyor muhtemelen de yirmi beş bin diyelim ben birinciden ayda ortalama yedi sekiz bin lira Fehmi’ye de Fehmi’ye para veriyorum yüz on iki hastaların üçte birini ben alıyorum üçte ikisini o alıyor. Bu da hani yedi sekiz bin lira yapıyor ortalama daha az alıyorum mesela’, ‘bi gün geliyor tavır hiç hoşuma gitmiyor böyle hesap soruyor mesela bir gün geliyor sonuna kadar arkamda mesela hissediyorum mesela örnek veriyorum yani bir gün öyle bir gün böyle o güveni de hissetti mesela ben belki de asla kötü bir şey konuşmayacak ama bi kere başımıza geldi ya belki de yarın o da bana diyecek ya Mert servisler de dolu gitmiyor biz senle başka türlü anlaşma yapalım diyecek belki de bu çok düşük bir ihtimal ama bu ihtimalin olması bile insanın canını sıkıyor. Yani sürekli sürekli bunla ben şey yapamam ki bugün maaşımı düşürür mü üç gün sonra maaşımı düşürür mü beş gün sonra maaşı düşürür mü.”
Savcılığın değerlendirmesinde de “Bu şekildeki konuşmalarıyla bir diğer 112 personeli Fehmi Alperen ile birlikte kamu görevi yürütmesine rağmen 112 üzerinden gelen birçok bebek hastayı görevlerini kötüye kullanarak anlaştıkları hastanelere gönderdikleri bunun karşılığında da maaş adı altında para aldıkları ortaya çıkıyor” denildi. Gıyasettin Mert Özdemir verdiği ifadede “Ben maddi menfaat karşılığında herhangi bir hastayı yönlendirme yapmadım” dedi.
Düzenlenen operasyonda el konulan cep telefonunda yapılan ön incelemede, ortaya çıkan bir görüşmede, ambulans şoförü olduğu halde konuştuğu kişiye kendini hastane koordinatörü olarak tanıttığı mesajla ilgili de şüpheliye soru soruldu. Özdemir bu soruya şu yanıtı verdi; “Ön incelemede ele geçirilen Whatsapp konuşmasını okudum. Edirne 112 servisine ben kendimi Güney hastanesi ve Bağcılar Hastanesi Yenidoğan koordinatörü olarak tanıtmamın nedeni hastalara yardımcı olmaktır. Zaten mesajı attıktan sonra buradan benim aracılığım ile hasta sevki olup olmadığını hatırlamıyorum. Amacım sadece Edirne 112’ye ihtiyaçları halinde yardımcı olmaktı, mesajlarda da belli olduğu gibi hiçbir şekilde hastalardan bir para talebi söz konusu değildir. Edirne ilindeki branş eksikliğinden dolayı bildiğim hastanelerdeki branşlarla o ile ücretsiz bir şekilde yardımcı olmaktır.”
SPOR
Az önceDÜNYA
Az önceSPOR
15 dakika önceSPOR
30 dakika önceDÜNYA
1 saat öncePOLİTİKA
1 saat önceDÜNYA
1 saat önce