Almanya’da 2022 yılında gerçekleşen genel seçimlerden birinci parti çıkarak Hür Demokratlar ve Yeşiller’le hükümeti kuran Şansölye Olaf Scholz, hükümet içindeki çatırdamaların ardından koalisyonu dağıttı.
SDP’nin özellikle haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı AfD’nin arkasında kalarak yüzde 13 ile üçüncü sıraya gerilemesi erken seçim baskısını artırırken, trafik lambası koalisyonu iktidarını sürdürmeye devam etti. Ancak Alman ekonomisindeki kronikleşen sorunlar, demografik problemler ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Almanya üzerinde yarattığı yük; koalisyonu giderek yıprattı.
Scholz’un bu seçimdeki en büyük rakibi ise, Merkel’in partisi olan CDU/CSU’nun şansölye adayı Friedrich Merz. 69 yaşındaki CDU lideri, Almanya’nın üretim motorunu yeniden çalıştırmayı vaadediyor.
Pazatesi günü Bundestag’da Scholz’u eleştiren Merz’e göre başbakan ve hükümeti, ülkeyi savaş sonrası tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birine terk ediyor.
Anketler birçok Alman vatandaşının, üç partili koalisyonun başarısızlıklarından Scholz’u sorumlu tuttuğunu gösteriyor.
Halihazırda Alman seçmenlerin yaklaşık yüzde 18’i Scholz’un Sosyal Demokratlarına oy vereceğini söylerken, bu oran Merz’in CDU’sunun yaklaşık yüzde 32’lik oranından çok daha az.
Scholz, 2022 yılının ilk aylarında yüzde 73 halk desteğine sahipti.
Ancak Scholz geçtiğimiz günlerde kendisine rakibi sorulduğunda, karşısında muhafazakar kadrodan başka birinin değil de Merz’in olmasından dolayı mutlu olduğunu söyledi:
“Sanırım ben ondan biraz daha havalıyım.”
Infratest Dimap adlı kamuoyu araştırma şirketinin yöneticilerinden Stefan Merz, CDU lideriyle bir akrabalığı bulunmadığını ve seçimlere giren ana akım partilere liderlik eden dört kişiden hiçbirinin özellikle popüler olmadığını söyledi.
Stefan Merz, cazip olmayan adaylar arasında CDU liderinin tartışmasız en zayıf aday olduğunu öne sürerek, “Eğer CDU/CSU seçimi kazanacak olursa, ki şu anda her şey buna işaret ediyor, o zaman bunun nedeni Friedrich Merz değil, siyasi meseleler olacaktır” dedi.
Eski Şansölye Angela Merkel ile aynı partiden gelmesine rağmen, hırçın ve eski tarz bir politikacı olarak bilinen Merz, birçok açıdan Merkel’in tam zıddı olarak öne çıkıyor.
Parti içinde yükselen ancak dönemin lideri Merkel tarafından görevden alınan Merz, bu görevden alınmanın ardından siyasete ara vermişti. Merkel kısa süre önce yayınlanan otobiyografisinde Merz için, “Onun aynı zamanda güç bilincine sahip olması hoşuma gidiyordu. Ama en başından beri bir sorun vardı: İkimiz de patron olmak istiyorduk” ifadelerini kullandı.
Bir avukat olan Merz, siyasete dönmeden önce Amerikan yatırım şirketi BlackRock’ın Almanya’daki iştirakinin denetim kurulu başkanıydı.
Merz, Merkel emekli olmaya hazırlanırken siyasete geri döndü. 2018’de siyaset sahnesine döndüğünde, partisini göç gibi temel konularda daha sağa çekerek, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin başarısını azaltabileceğine söz verdi.
Analistlere göre Merz’in liderliği AfD’nin anket sonuçlarını düşürmemiş olsa da, Merkel döneminde aşırı sağa kaptırdığı seçmenleri geri kazanabilir.
Merz 2021’de yeniden parlamentoya girdi ve iki başarısız denemenin ardından 2022’de parti liderliğini kazandı.
Uzmanlar, Merz’in ‘dünün adamı’ profilini aşması gerektiğini, kadınları ve belki de bazı sol eğilimli seçmenleri, muhafazakarlık markasının bu seçmenleri tehlikeye atmayacağına dair ikna etmesi gerektiğini belirtiyor.
Ancak Merz parti lideri olarak bir dizi gaf yaptı ve sol kesimin özellikle rahatsız edici bulabileceği açıklamalarıyla tanınıyor.
Eylül 2023’te, Alman hastalar randevu alamazken mültecilerin vergi mükelleflerinin masraflarıyla dişlerini yeniden yaptırdıklarını iddia etti. Alman Dişhekimleri Birliği Başkanı bunu yalanladı.
Yaklaşık bir düzine büyük şirketin yönetim kurulunda yer alan ve kişisel bir uçağı bulunan Merz, önemli kişisel imkanlarına rağmen, orta sınıfın sıradan bir üyesi olduğunda ısrar etti. Bu durum, kendisini orta sınıfın pek çok üyesinin karşı karşıya kaldığı ekonomik gerçeklikten kopuk olarak gören pek çok Almanı kızdırdı.
Bu hatalarına rağmen Merz partisini kendi etrafında birleştirmeyi ve Merkel’in uzun görev süresinin ardından partiyi daha geleneksel muhafazakar bir duruşa kaydırmayı başardı.
DÜNYA
6 dakika öncePOLİTİKA
1 saat önceGÜNCEL
1 saat önceGÜNCEL
1 saat önceDÜNYA
1 saat önceDÜNYA
3 saat önceGÜNCEL
5 saat önce