Lübnan her geçen gün artan ve bitmek bilmeyen İsrail saldırılarına rağmen ayakta kalmaya çalışıyor. Bu kez İsrail’in hedefinde. Lübnan’ın Ankara Büyükelçisi Hasan Muallem Habertürk’e açıklamalarda bulunarak İsrail’in saldırının uluslararası hukuka uygun olmamasına rağmen devam ettirmesine dikkat çekti.
“İSRAİL SİVİLLERİ HEDEF ALIYOR”
İsrail’in saldırılarına ilişkin konuşan Muallem, “İsrail, sürekli olarak sivilleri hedef alıyor ve Lübnan’ın bir bölgesi vurulursa tüm Lübnan acı çekiyor. Birisinin dediği gibi İsrail öldürmeyi biliyor, nasıl savaşacaklarını değil. Sadece toplu katliamlar, toplu infazlar, toplu yer değiştirmeler, demografik yer değiştirmeler yapıyorlar. Ama iş kavgaya gelince nasıl savaşacaklarını bilmiyorlar. Lübnan’da İsrail’in hedeflerine bakarsanız, bunların Gazze’de olduğu gibi hastaneler, sağlık ekipleri, gazeteciler olduğunu görürsünüz. İsrail, Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücünün üsleri ve kışlalarına 12 saldırı doğrudan saldırı gerçekleştirdi. 13 BM geçici gücü askeri ise vuruldukları beyaz fosfor dumanından dolayı acı çekiyordu. Beyaz fosforun kullanımı uluslararası hukuk tarafından yasaklanmıştır. İsrail’in kullandığı tüm silahlar uluslararası alanda yasaklanmış durumda ve ona rağmen hala kullanıyorlar.” diye konuştu.
"TÜRKİYE'YE SİYASİ VE SOSYAL YAKINLIĞIMIZ VAR"
Muallem, “İsrail’in soykırım savaş makinesini besleyenler durdurulmalı. İsrail’le diğer tüm ülkelere karşı savaşmak ve ulaşmak için doğrudan silah, silah, para ve insan akışını açtığınızda, bu soykırım savaş makinesini beslemiş olursunuz. Durduğunuzda tüm bu zulümler duracaktır. Maksimum 1 veya 2 günde. Çünkü artık mühimmat, silah ve para konusunda destek ve tedarik olmayacak ve durması gerekecek. Türkiye sadece Lübnan’daki barışı koruma misyonlarında yer almıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu başka barışı koruma misyonları da var. Ancak Lübnan’da, özellikle tarihsel bağlarımız nedeniyle Lübnan ve Türkiye’ye siyasi, coğrafi ve sosyal olarak yakınlığımız var. Lübnan’daki Türk varlığı çok takdir ediliyor ve memnuniyetle karşılanıyor ve Türkiye denizcilik BM Barış gücünün de bir parçası.” ifadelerini kullandı.
"BİZ SAVAŞI SEVMİYORUZ"
Savaşı sevmediklerini belirten Muallem, “Saldırganlıkları sadece fiziksel olarak düşünmemeliyiz. Kötü söylemler de bir tür saldırganlıktır. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrailli yetkililer, bakanlar, milletvekilleri ve askeri liderler tarafından bunların çoğuna maruz kaldığını düşünüyorum. Bu bir saldırganlıktır. Askeri açıdan baktığımızda İsraillilerin gösterdiği haritalara bakarsanız, bu, Türkiye’yi de kapsıyor, güneyde Türkiye’nin bir kısmını, sadece Lübnan’ın tamamını değil, Suriye’nin tamamını, Ürdün’ün tamamını, Filistin’i, Suudi Arabistan’ın bir kısmını da içeriyor. Ve bence bunun için çalışıyorlar. Dolayısıyla, fiziki bir tehdit de var. Bir barış mesajı vermek isterim. İsrail’in hiçbir zaman uymadığı ve dikkate almadığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının başta Filistin’e ilişkin olmak üzere, Lübnan’a ilişkin kararların da uygulanmasını tüm siyasiler olarak talep ediyoruz. Biz savaşı sevmiyoruz. Lübnan’da, Filistin’de ölenlerin, şehit olanların, yaralananların hepsi sadece siviller görüyorsunuz. Yani biz saldırı altındayken bile öfkemizi nasıl yönlendireceğimizi biliyoruz. Hiçbir zaman kimseye savaş açmadık ama baskıya uğradığımızda, saldırıya uğradığımızda kendimizi nasıl savunacağımızı gerçekten biliyoruz.” dedi.
News
