DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 3342790-2.5334%
İstanbul
10°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

“Ruh sağlığı yasası lazım”

“Ruh sağlığı yasası lazım”

ABONE OL
Ocak 8, 2019 12:15
“Ruh sağlığı yasası lazım”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de ruh sağlığı yasası çıkması gerektiğini vurgulayarak, “Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında vatandaşlarımızın ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyoruz. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı başa çıkabilmek için bir toplumsal sözleşmeye, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelişmiş toplumlarda bu yasa vardır. Türkiye’de bu alanda bir boşluk vardır. Ruh sağlığı yasasını TBMM’den çıkarılmasını içtenlikle bekliyorum” dedi.

Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.Bahçeli’nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Özgürlük insan hakkıdır. Özgürlük insan içindir. Milli haklara, milli varlığa, manevi mahreme saldırmak da eşkıyalıktır. Bunun da ceza hukukuyla ilgisi vardır. Özgürlük birilerinin tekeline girdi, derin manasından koptu. Bize onursuz özgürlük dersi verenlerin, durum ve konum hatırlatması yapanların, kuyumuzu kazmalarına izin vermeyeceğiz. Bunların oyunlarını azimle bozmayı sürdüreceğiz.

“RUH SAĞLIĞI YASASINA İHTİYAÇ VAR”

Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında vatandaşlarımızın ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyoruz. Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı başa çıkabilmek için bir toplumsal sözleşmeye, ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Gelişmiş toplumlarda bu yasa vardır. Türkiye’de bu alanda bir boşluk vardır. Ruh sağlığı yasasını TBMM’den çıkarılmasını içtenlikle bekliyorum. Şiddet vakaları, kadın cinayetleri, derin anlaşmazlıklar tehdit edici seviyededir. Ceren Damar evladımız, gözü dönmüş bir katil tarafından katledilmiştir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde de 4 kardeşimizin canına kıyılmıştı.

“GİZLİ VE GİZEMLİ ELLER DEVREDE”

Son dönemlerde artan sosyal şiddet, toplumsal gerginlik bizi fazlasıyla kaygılandırmaktadır. 31 Mart seçimlerine yaklaştıkça ihtilaf ve anlaşmazlıklar alarm verici boyutlara çıkmıştır. Gizli ve gizemli eller devrededir. 2018’de suç ve şiddetin envaıtürüne şahitlik edilmişti. Sosyal dokumuzu bozmak, siyasi dengemizi baltalamak için tezgah ve tertipler imal edilmektedir. 31 Aralık gecesi yılbaşı kutlamalarında Suriyeli sığınmacı olan iddia edilenlerin Suriye bayrağı açması infiale yol açmıştır. Bunun kimler tarafından tedavüle sokulduğu araştırılmalıdır. Konu önemlidir. Benzeri tahrik ve tacizler zaman zaman vuku bulmaktadır. Milletimizin siniruçlarıyla oynanmaktadır. 31 Mart öncesi ülkemizin huzurunu kaçırmak istiyorlar. 1 Nisan sabahı için hazırlık yapıyorlar. En küçük bir kıvılcımın nasıl bir yıkım ve enkaza yol açacağını öngörüp buna göre tedbir geliştirmek zarurettir.

“HERKES AYAĞINI DENK ALSIN”

Bu düşmanlıkların hepsi üst akıl tarafından planlanmaktadır. 31 Mart’a kadar daha fazla olaya şahit olma ihtimali fazladır. Sosyal ve ekonomik memnuniyetsizliklerin isyana dönüşmesi için çaba harcanmaktadır. Zilletin öne çıkması amacıyla hummalı bir gayret sarf edilmektedir. 24 Haziran’da milli uyanışı kundaklayanlar 31 Mart’ta aynısına mahkum olacaklar. CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden PKK ve FETÖ’süne kadar kim Türkiye’nin tarihsel yürüyüşüneengel olmak istiyorsa onunla hesabımız bu dünyada görülecektir.Hiç kimse şansını fazla zorlamasın. Herkes ayağını denk alsın.

FIRAT’IN DOĞUSU OPERASYONU

Türkiye bekasını temin etmek için Fırat’ın doğusu veya batısı demeden ileri atılmakta kararlığını göstermektedir. Türkiye’ye rağmen kımıldayan yaprağın akıbeti bilinsin ki çürümedir. Güney sınırlarımız boyunca hıyanet üretimi yapanlar, pusu kuranlar karşılarında çelik gibi bir iman ve irade bulacaklardır. Türkiye’nin çevresinde hiçbir terör çevresi yaşamamalıdır. Türk milletinin yemidir. Fırat Kalkanı harekatı ve Zeytin Dalı harekatıyla emperyalizmin uykularını kaçıran Türkiye bugün de Fırat’ın doğusu ve Menbüç’i kurtarmakta kararlıdır. Duruşumuz meşrudur. Davamız var olma, milli güvenliğimizi müdafaa davasıdır. Dev doğruldu, Türk milleti bekasını müdafaa etmek için cephe açtı, tavır aldı. Türkiye diplomasi ve askeri vasfıyla masadadır, meydandadır. Ülkemiz bölgesel gelişmelerin dışında değil, tam ortasında etkin ve sözü dinlenir şekilde yer almıştır. Bugün

Fırat Kalkanı bölgesi huzura kavuşmuştur. Afrin güvendedir. Terör koridoru baltalanmıştır. Zahmetlere katlana katlana huzur ve zafer şafağına inanıyorum.

“BOLTON MISIN, DALTON MUSUN?”

ABD Başkanı Trump, 2018’de IŞİD’i yendiklerini iddia ederek Suriye’den çekileceklerini duyurmuştu. Trump Suriye’deki ABD varlığını sorgulamış, geri döneceklerini ifade etmiştir. Beyaz Saray sözcüleri tarafından takvim duyurulmuştu. Biz Suriye’den çekilme iradesine ihtiyatla yaklaştık. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye’den çekilme konusunda zaman vermediğini ifade etmiştir. ABD Başkanı daha ileri giderek Suriye’den çekilsek bile Kürtleri korumak istiyoruz demiştir. Bolton musun Dalton musun bilmem, Türkiye ne yapacağını sana ve patronlarına mı soracak? Bu nasıl bir küstahlıktır, nasıl bir terbiyesizliktir. Müttefikleri Kürt savaşçılarıymışmış. Müttefik olduğunuz insan kasaplarının Kürt kardeşlerimizle en ufak alakaları yoktur. Bunların görüldüğü yerde imhaları vaciptir. PKK’yı ve YPG’yi Kürt kökenli vatandaşlarımızla birleştirmek sapkınlıktır, sapmadı, alçaklıktır. Bundan sonra birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız. NATO’nun devamını nasıl sağlayacağız? Kürt kökenli kardeşlerimize Trump’ın muhabbeti yalandır, sahtedir. Türkiye’yi Kürtlerle mücadele halinde göstermek ne adamlıktır, ne dostluktur. Teröristlerin Kürt olarak gösterilmesi güftandır. Terörist teröristtir, insan yerine bile konulamayacaktır.

“YA KÖR YA SAĞIR OLMAK GEREK”

Esad yönetimiyle YPG arasında yeşeren temasların, bu temaslar içindeki ABD’nin rolünün ne olduğu gizemini muhafaza etmektedir. ABD Türkiye ile Suriye’nin çatışmaya girmesi için YPG ile bir kumpas mı hazırlamaktadır? Türkiye için de karanlık ve kahredici senaryolar mı hazırlamaktadır. Esad, PKK, YPG, ABD arasında bilmediğimiz hangi uzlaşma söz konusudur? Öngörü hataları, aşırı iyimserlik beka düzeyinde kayıplara yol açabilecektir. ABD’nin IŞİD’i yendik demesi, Trump’ın mücadele edeceğiz beyanı oldukça sorunludur. ABD ile IŞİD’in ABD ile YPG’nin bağını görmezden gelmek için ya kör, ya sağır olmak gerekmektedir. Irak’tan çekiliyorlardı, Afganistan’dan dönüyorlardı. ABD’nin bir yere gittiği falan yoktur. Türkiye’nin kararlı tutumu, askeri gücü ve siyasi başarısı ABD’nin hesaplarını yeniden gözden geçirmesine yol açacaktır.

“ALTIN FIRSAT ÖNÜMÜZDE”

2016’da başlayıp 11 defa toplanan Astana zirveleri, 8 defa olan Cenevre görüşmeleri yol haritasını şekillendirmiştir. Ülkemizdeki süreçte Soçi formatında bir liderler zirvesi yapılacağı anlaşılmaktadır. ABD ne derse desin, Türkiye Fırat’ın doğusuna hak için, adalet için girmeli gereğini yapmalıdır. Başkalarının ne diyeceğiyle ilgilenemeyiz. Altın fırsat önümüzdedir. Zaman, mekan, kuvvet eşgüdüm halinde yorumlanarak Türkiye’nin gücü dosta da düşmana da en kati şekilde gösterilmelidir. MHP terörle mücadelede hükümetin arkasındadır. Menbiç zulümden kurtarılmalıdır. Fırat’ın doğusu kandan, cinayetten arındırılmalıdır.

“HAK ETTİKLERİ CEVABI ALACAKLARDIR”

CHP’nin hali, diğerlerin hali söze fazla gerek bırakmıyor. Terörle mücadele edildikçe CHP’nin keyfi kaçıyor. Bunların çiğ süt emdiklerinden karınları ağrıyor. PKK/YPG’nin sinsi avukatı olmak kolay değildir. Bu CHP-HDP’ya yakışan bir utanmazlıktır. CHP yönetimi Fırat’ın doğusuna girilmesine itiraz ediliyorsa, koşa koşa teröristlerle buluşup etten duvar örmeleridir. Cumhur İttifakı geleceği planlarken, zilletin failleri layığını bulacaktır. Önümüzdeki mahalli idareler seçiminde hak ettikleri cevabı alacakladır.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r