DOLAR 35,2190 -0.01%
EURO 36,7863 0.02%
ALTIN 2.965,72-0,08
BITCOIN 3332234-2.46788%
İstanbul
10°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri: "Lübnan'daki durum 2006'dan daha kötü" | Dış Haberler
  • obilio.net
  • DÜNYA
  • Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri: "Lübnan'daki durum 2006'dan daha kötü" | Dış Haberler

Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri: "Lübnan'daki durum 2006'dan daha kötü" | Dış Haberler

Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin, İsrail'in saldırıları altındaki Lübnan'daki gelişmeleri Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri ile konuştu. Şu anki durumunun 2006'dan daha kötü olduğunu söyleyen Bizri, "Çünkü İsrail'in şu an kullandığı silahlar çok daha yıkıcı ve geniş alanları etkiliyor. 2006 yılında İsrail'in hedef aldığı alanlar, bugünkünden çok daha sınırlıydı. Bugün ise Lübnan'ın nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölgeler ve altyapı tesisleri doğrudan hedef alınmış durumda. Bu saldırılar, ekonomik açıdan 2006’ya göre çok daha büyük hasarlara neden olacak." dedi

ABONE OL
Ekim 8, 2024 07:15
Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri: "Lübnan'daki durum 2006'dan daha kötü" | Dış Haberler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail-Lübnan Hizbullahı arasındaki gerilim günlerdir sürüyor. İsrail-Lübnan hattında karşılıklı saldırılar yaşanırken, İsrail, gece boyunca Lübnan’ın başkenti Beyrut’a saldırılar düzenledi.

Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin, Lübnan Uluslararası İşadamları Derneği Başkanı Wajih Bizri ile Lübnan ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri konuştu.

Çetiner Çetin: İsrail’in Lübnan’a yönelik başlattığı işgal harekatı ciddi bir endişe kaynağı oldu. Lübnan’da ve yurt dışında oldukça fazla sayıda Lübnanlı iş insanı mevcut. Bu işgalin Lübnanlı iş insanları üzerindeki etkisi nedir ve özellikle ekonomiye nasıl yansıdı?

Wajih Bizri: Lübnan zaten uzun süredir ekonomik zorluklarla boğuşan bir ülke. İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlıklar ve bölgesel sorunlar nedeniyle oldukça derinleşmiş durumda. Ancak İsrail’in başlattığı işgal girişimi ve özellikle sivil yerleşim bölgelerine yönelik düzenlediği yoğun saldırılar, durumu daha da kötüleştirdi. Lübnan ekonomisi bu işgalden çok ciddi bir şekilde etkilenmiş durumda. İthalat ve ihracat büyük oranda sekteye uğradı, çünkü İsrail’in saldırıları, ülkemizin geniş bir kesimini hedef alıyor. Sanayiciler ve tüccarlar iş yerlerine ulaşmakta büyük zorluklar yaşıyor. Birçok fabrika, atölye ve ticari işletme kapanmak zorunda kaldı. İş merkezlerinin, limanların ve ekonomik faaliyetlerin durma noktasına gelmesi, ekonomiyi iyice çökertti. Ne yazık ki bu saldırılar, İsrail’in iddia ettiği gibi yalnızca militanlara yönelik değil; bu, açıkça sivillere karşı işlenmiş bir suçtur. Bombardımanların hedefinde büyük ölçüde sivil yerleşim yerleri var ve bu da iş dünyası için büyük bir felakete yol açıyor.

Çetiner Çetin: Lübnanlı iş insanları ve yabancı yatırımcılarla sık sık bir araya geliyorsunuz. İsrail işgalinin Lübnan ekonomisi üzerindeki baskısı özellikle hangi sektörlerde kendini gösteriyor?

Wajih Bizri: Lübnan ekonomisi, özellikle son yıllarda zorluklarla karşı karşıyaydı. Ancak İsrail’in saldırıları ekonomiyi her açıdan çok olumsuz etkiliyor. Lübnan’da iş dünyası büyük bir belirsizlik içerisinde. Özellikle ticaret, inşaat ve sanayi gibi kritik sektörlerde ciddi bir durgunluk yaşanıyor. Saldırıların devam etmesi durumunda, geniş çaplı bir göç dalgası da kaçınılmaz olacak. Lübnanlılar bombardımanlardan kaçarak ülkenin çeşitli bölgelerine sığınıyorlar ve bu durum ekonomik aktiviteyi daha da durma noktasına getiriyor. Eğer İsrail’in saldırıları uzun süre devam ederse, Lübnan ekonomisi üzerinde büyük ve kalıcı bir hasar bırakacak. Birçok fabrika ve işletme, savaşın yarattığı belirsizlikten dolayı kapalı ve bu da iş dünyasında tam anlamıyla bir donma yaşanmasına neden oluyor. Savaşın ekonomiye olan etkisi sadece ticari faaliyetlerin durması değil, aynı zamanda işgücü kaybı, sermaye çıkışı ve genel bir ekonomik çöküşe doğru ilerlemeye neden oluyor.

Çetiner Çetin: 1975-1990 yılları arasında ülkenizde iç savaş yaşandı, 2006 yılında ise İsrail’in işgal girişimine şahit oldunuz. Tüm bu süreçler Lübnan ekonomisinde ve iş dünyasında derin yaralar açtı. İsrail’in bu son saldırıları, Lübnan ekonomisinde ne tür yaralar açacak?

Wajih Bizri: Şu anki durum, 2006’daki saldırılardan çok daha kötü. Çünkü İsrail’in şu an kullandığı silahlar çok daha yıkıcı ve geniş alanları etkiliyor. 2006 yılında İsrail’in hedef aldığı alanlar, bugünkünden çok daha sınırlıydı. Bugün ise Lübnan’ın nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölgeler ve altyapı tesisleri doğrudan hedef alınmış durumda. Bu saldırılar, ekonomik açıdan 2006’ya göre çok daha büyük hasarlara neden olacak. Üstelik 2019’da Lübnan’da başlayan ekonomik çöküş de işgalden önce ekonomiyi kırılgan bir hale getirmişti. Dolayısıyla ne tüccarlar ne de sanayiciler bu saldırılara ve sürekli bombardımana karşı koyacak durumda değiller. İsrail ile olan bu sorun, sadece birkaç haftalık bir mesele değil; bu, bir yılı aşkın süredir devam eden bir süreç. Durum böyle devam ederse, ekonominin toparlanması için umutlar giderek azalacak. 2006’daki kriz bir aydan daha kısa sürede aşılmıştı, ancak bu seferki kriz, hem süre hem de etkileri açısından çok daha yıkıcı olacak.

Çetiner Çetin: Lübnan ekonomisi, liman patlaması sonrasında zaten çok kırılgan bir hale gelmişti. İsrail’in işgal girişiminden bağımsız olarak, Lübnan’ın ekonomik gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce toparlanma şansı var mı?

Wajih Bizri: 2019’da başlayan ve hala devam eden bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bankalardaki mevduatlar donduruldu, insanlar paralarına ulaşmakta zorlanıyor ve ekonomik aktiviteler durma noktasına geldi. Ancak yaklaşık bir yıl önce, ekonomi yavaş yavaş toparlanma belirtileri göstermeye başlamıştı. Fakat İsrail’in bu son saldırıları, bizi 2019’daki çöküşten bile daha kötü bir duruma sürükleyebilir. Lübnanlılar olarak birçok kriz atlattık ve her seferinde yeniden toparlanmayı başardık. Lübnanlı iş insanları, Lübnan’ı yeniden inşa etme azmini hiçbir zaman kaybetmedi. Ülkemiz defalarca İsrail saldırılarına ve işgallerine maruz kaldı, ama her seferinde yeniden ayağa kalktık. Ancak bu seferki saldırıların uzun sürmesi, toparlanma sürecini çok daha zor hale getirecek.

Çetiner Çetin: Lübnan’da siyaset ve ekonomi her zaman birbirine paralel gitmiştir. Lübnanlı iş insanları olarak ülkenizdeki siyasi tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Siyaset, ekonominizi nasıl etkiliyor?

Wajih Bizri: Lübnan’daki siyasi gerilimler, ülkeye büyük zarar veriyor. Siyasetçiler arasındaki uzlaşı eksikliği, sosyal, ekonomik ve siyasi istikrarsızlığa neden oluyor. Lübnan’daki siyasi farklılıklar, her sektörde olduğu gibi iş dünyasında da belirsizlik yaratıyor. İş insanları, siyasi gerginliklerden olumsuz etkileniyor. Lübnanlı siyasetçilerin son yıllarda yaşananlardan ders alması ve bu tekrarlayan siyasi krizleri bir daha yaşatmaması gerekiyor. Gelecekte siyaset yapmak isteyenlerin, ülkenin çıkarlarını daha fazla gözetmesi gerekiyor. Lübnan, siyasi farklılıkların bedelini çok ağır ödedi ve bu bedel, sadece ekonomik değil; sosyal ve politik istikrar açısından da büyük kayıplara neden oldu. Lübnan’ın geleceği için daha sağduyulu ve uzlaşıya dayalı bir siyaset anlayışı şart.

Çetiner Çetin: Lübnanlı iş insanları Türk şirketlerine nasıl bakıyor? Türk iş dünyasıyla olan ilişkileriniz nasıl ilerliyor?

Wajih Bizri: Son 20 yılda, Lübnanlı ve Türk iş insanları arasında oldukça güçlü ve verimli ilişkiler kuruldu. Türk İş Konseyi Başkanı olarak, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sadece Lübnan’la sınırlı olmadığını, aynı zamanda Lübnan dışındaki iş gezilerinde de bu işbirliğinin geliştiğini belirtmek isterim. Özellikle Afrika’daki ticari faaliyetlerde Lübnanlı ve Türk iş insanları arasında büyük ortaklıklar kuruldu. Bu ortaklıklar, inşaat sektörü başta olmak üzere birçok alanda başarılı sonuçlar verdi. Türk ve Lübnanlı iş insanları, Lübnan’da ve yurtdışında birlikte çalışarak büyük projelere imza attılar. Ortak inşaat projeleri, iki ülke arasındaki işbirliğinin en önemli örneklerinden biri haline geldi.

Çetiner Çetin: Türkiye’nin Lübnan ve Orta Doğu’daki politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Wajih Bizri: Türkiye her zaman Arap halklarının yanında yer almış bir ülke. Türkiye’nin Lübnan’a verdiği destek, kriz anlarında her zaman çok belirgin olmuştur. Özellikle insani yardım konusunda Türkiye, İsrail saldırıları sırasında Lübnan’a ilk yardım elini uzatan ülkelerden biridir. Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları da Lübnan’a sürekli olarak insani yardımlar göndermektedir. Bu yardımlar, Lübnan halkı için büyük bir destek kaynağı olmuştur. Türkiye, sadece devlet düzeyinde değil, özel sektör aracılığıyla da Lübnan’a yardımlarını sürdürmektedir. Özellikle sağlık alanında yapılan yardımlar, Lübnan için hayati önem taşımaktadır. Örneğin, Sayda bölgesinde Türkiye’nin sağladığı en büyük yardım, bir hastane inşası olmuştur. Türkiye’nin Lübnan’a yönelik yardımları, Lübnan’ın yeniden ayağa kalkmasında önemli bir rol oynuyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r