Beşiktaş’ta geçtiğimiz günlerde asbaşkanlık görevinden istifa eden Serhan Çetinsaya basın toplantısı düzenledi.
Dünyaca ünlü İspanyol futbolcu Sergio Ramos’un transfer edilmesi konusunda Başkan Ahmet Nur Çebi ile görüş ayrılığı yaşayan ve daha sonrasında görevinden istifa eden Çetinsaya, süreç boyunca yaşananları anlattı.
Serhan Çetinsaya’nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Ramos’la 1+1 yıllığına anlaştık. 4 milyon euro garanti, 1 Milyon euro imza parası. 6 Milyon euro da sponsorlar üzerinden çekilecek reklam filmi. Başkanımız sponsorları bulamazsak bu parayı kimin ödeyeceğiyle alakalı çekince duydu; transferden çekildik. Sponsorluk benim asli görevim değildi. Yönetimde görev dağılımları var. Elimin taşına altına koymam gerektiğini hissettiğim için ön ayak oldum. Transfer de asli görevim değildi, başkanımız görev verdi. Bazısı oldu, bazısı olmadı. Sergio Ramos… Ramos, benim için bir futbolcu transferi değildi. Bu şahıs rüşdünü ispat etmiş, 25 kupası olan, kariyeri ortada olan biri. Bu sporcunun Beşiktaş’a kazandırılması, Beşiktaş’ın layığı olan dünya vitrinine geri dönmesiydi. Bu benim için bir futbolcu transferinin ötesinde, vizyon projesiydi. Çok çalıştık. Oldu, anlaştık. Sonrasında olmadı. Sağlık olsun. Kısmet değilmiş. Keşke olsaydı. Bir Beşiktaş taraftarı olarak izlemeyi çok isterdim.”
“Sergio Ramos’a 18-19 gün Beşiktaş’ı anlattım. Etkileme noktasında neler yapabileceğimizin listesini çıkardık. Para ikinci plandaydı. 27 milyon euro net teklifi vardı adamın, o teklifi değerlendirmedi bile… Sergio Ramos için 6 kulüp yarıştı. Galatasaray da bu yarışın içindeydi. İkna etme noktasında ilk başladığımızda, Şampiyonlar Ligi’nde oynamayan bir takımda olması söz konusu dahi değildi. İlhan Mansız’ın desteğiyle, Guti’ye ulaşmamız, onun da Guti’yi ikna etmesiyle ciddi bir ön adım attı. Gökhan Töre de dahil oldu sürece. Gökhan Töre’nin şahsi antrenörüyle, Sergio Ramos’un şahsi antrenörü aynı kişi. Beşiktaş’a gelmeye yeşil ışık yakmasıyla para konuşmaya başladık. Ramos’un önceliği para değildi. Öncesinde para konuşmadık.”
“Sevilla’ya gitti adam, 1-1.5 milyon euro maaşa anlaştı deniyor ama söz konusu değil bu rakam. Bizim önerdiğimiz rakamın altına imza attı. Niye? Adam atasına, dedesine söz vermiş. Doğduğu topraklara vefasını göstermek için geri dönmüş.”
“Sergio Ramos ile anlaşmamız, kapalı 2 yıl kontrat istemesine rağmen 1+1 yıllık sözleşmeydi. Birinci yılın sonunda Beşiktaş’ın 15 Haziran 2024’e kadar bildirmesi kaydıyla tek taraflı fesih hakkı vardı. Bu işin fesih tarafı. Birinci yılın sözleşme maddeleri, ikinci yıla nispeten mali açıdan bir tık daha fazlaydı. Buradaki anlaşmanın bize yansıyacak tarafı şu şekilde; 4 artı 1 artı 6 artı 3 artı 500. Bunları anlatayım. 4 milyon euro şahsın kendisine, 1 milyon euro serbest olduğu için oradaki imza parası, 6 milyon euro’yu Beşiktaş Kulübü olarak değil… 6 milyon euro’luk ulusal ve uluslararası reklam filmi çekilmesini taahhüt ediyorduk. Bu noktada çekincelerimiz oldu. 6 milyon euro’luk sponsor bulamazsak bu parayı kimin ödeyeceği düşünülerek başkanımızın kararıyla transferden çekildik.”
“Camianın babasının geleceği düşünme zorunluluğu vardır, doğrudur. Yüzde 100 hak veriyorum. Bu sponsorlar noktasında sadece 6 gün çalışabildik. 3 firmadan ön onay aldık. Haziran 2024’e kadar vaktimiz olduğunu, Ramos’un uluslarası olduğunu, Ramos’un takipçi sayılarını falan düşünürsek… Pazarlama ekibimizle çalışıp yönetime sunum yaptık. Ramos’un sosyal medyadaki tek bir gönderisinin değeri 242 bin euro. 3 tane Türkiye’de hizmet eden uluslararası ajansın bize ilettiği ortalama rakam. 6 milyon euro’luk reklam rakamının kolaylıkla bulunulabileceğini düşünüyorduk. Sürece ağabeyi Rene ile başladık. Ara bulucu menajer ile devam ettik, Nima. Kopenhag’ta yaşıyor. Gökhan Töre harici bildiğim kadarıyla Emre Mor’un da temsilcisi. Rene kestirip atıyordu, bunaltıyordu. Bir yere kadar Nima ile devam ettik. 21 ya da 22 Ağustos, pazartesi akşamıydı. Biz transferde olumlu haberi aldık. ‘Beşiktaş’a hayırlı olsun’ cevabını aldık. Menajerlik şirketine ödenecek paranın vadelerini bile konuştuk. Ara bulucu menajerlik sözleşmesi, bağlı olduğu ağabeyinin şirketi, imaj hakları sözleşmesi, sporcunun sporculuk sözleşmesi. 4 sözleşmeyi de avukatlarımız aracılığıyla hazırlayıp kendilerine yolladık. Madrid’in 90 km güneyinde yaşadığı evi var, oraya davet edildik. Geri kalan prosedürler ve şahsı Türkiye’ye getirmekti.”
“37 yaşında biri ama yaptığı idman temposunu izleyin. Süper Lig’in ilk 3’ünde olurdu kondisyon olarak. 4 sayfayı bulan bir win-win bonusları da vardı. Uzunca bir süre 25 gol üzeri atarsa kaç para vereceğimizi tartıştık. 25 gol atacağına inandığı için oradaki parayı yüksek istedi. Başkanımızın söylediği, 50 milyon euro’ya yaklaşan maliyet doğru. Bizim değil ama sponsorların kasasından çıkacak ve bizim bulmakla zorunlu olduğumuz bedel, kişinin 2 yıl boyunca 40’ar maça çıkması, sakat olmaz, 20’şer gol atar, Konferans’ta final oynarsak, vergiler ve her şey dahil 48.4 milyon euro maliyeti olacaktı. Bu maliyetin belirli bir kısmı Beşiktaş’ın üzerinde kalmayacaktı. Belirli bir kısmın varyasyonları vardı.”
“Sergio Ramos’u 1 yıl oynatırsak ve ikinci yıl öncesi feshedersek 8 milyon euro maliyeti olacaktı. Küçük pazarlama teknikleri ile 5.67 milyon euro Ramos üzerinden para kazanacaktı. Beşiktaş’a maliyeti 3 milyon euro olacaktı. Çok yüksek bonuslar hariç. Kişi 25 gol attığında 3 milyon 600 bin euro olacaktı. Stoperiniz 25 gol atıyorsa Konferans’ta final oynarsınız. Gibi gibi… Elimden geldiğince en şeffaf şekilde anlatmak istedim size.”
“Bahtiyar (Bakhtiyor) transferine emek verdim, doğru. Çok zor bir kulüpten çok zor şartlarla görüşmeler yapıldı. Bahtiyar transferinde aslan pay benim değil Ceyhun Kazancı’nın. Ceyhun, yemeği hazırladı pişirdi, ben sadece tuz attım. Umarım Bahtiyar Beşiktaş’a uzun yıllar hizmet eder, Beşiktaş efendiliğine uyan 10 numara bir çocuk.”
“Malumunuz Galatasaray maçı sonrası bir paylaşım yaptım. Ne olursa olsun, yönetici kimliğini bir tarafa bırakalım, taraftar heyecanıyla yaptım. Bu paylaşım Beşiktaş efendiliğine yakışmadı. Hakkınızı helal edin. Beşiktaş efendisinin, yöneticisinin yapmayacağı bir hareketti. Heyecanıma yenik düştüm. Galatasaray büyük bir camiadır, helalliğimi almak isterim.”
Gazprom ile sponsorluk görüşmelerinden de bahseden Serhan Çetinsaya “Kum saati heyecanımın yansımasıydı. Heyecanımı Beşiktaşlılar ile paylaşmak istedim. Türk spor tarihinin en büyük rakamı olacaktı. Stadyum sponsorluğu açısından bir Premier Lig kulübünün şu ana kadar aldığı rakam 18 milyon euro. Bunun da üstünde bir rakamdı. Rus şirketiydi. Son aşamaya geldik. 3 kere gittim geldim. Rusya’da siyasi bir kriz var. Bahsettiğimiz şirket, devlet şirketi. Ben hiperaktifim, tezcanlıyım ama o şirketle görüşmeler Aralık 2021’de başladı. Ha deyince olmuyor. Beşiktaş’ın kasasına daha fazla para girsin, en büyük biziz ve en çok parayı biz aldık demekti. Çok uğraştık. Şirketin ve devletin gerekçeleri vardı. Çok üzüldüm. Çok uğraştım. Çok fedakarlıklar yaptık yönetim olarak. Kısmet değilse olmuyor. Nasip kısmet. Gazprom ile görüşmeler devam ediyor, tıkanmadı. Bugün Rusya Futbol Federasyonu Başkanı’ndan gelecek bir haber var. Lakin ben sürecin çok sağlıklı bir vaziyette ilerleyebileceğini düşünmüyorum.” dedi.
Milot Rashica transferinin açıklandığı sırada Sergio Ramos mesajı verdiklerini söyleyen Serhan Çetinsaya “Buket konusu doğru. Milot Rashica’nın transferinde önünde boş bir sandalye vardı ve beyaz bir buket vardı. Ramos gelseydi boş sandalyeyi dolduracaktı ve videonun kronolojisi öyle olacaktı. Nasip kısmet. Bundan sonra inşallah beyaz buketli değil kırmızı buketli transferler yaparız.” ifadesini kullandı.
Beşiktaş ile ilgili bir dizi çekileceğini söyleyen Serhan Çetinsaya “Beşiktaş’ın uluslarası bir platformda minimum 6, maksimum 10 bölümlük bir dizi projesi var. Beşiktaş’ı global anlamda tanıtmak hedef burda da.” ifadelerini kullandı.
“2025 Mayıs’ta oluşacak bir seçimde aday olmayacağım. Beşiktaş herkesten ve her şeyden büyük. Beşiktaş 120 yıldır var, Kurtuluş Savaşı’nda da Beşiktaş’ın bir başkanı vardı. Beşiktaş bir başkan bulur, o koltuğa oturtur zaten. ‘Beşiktaş’ın ihtiyacı vardı, geldim aday oldum’ demektense, ben Beşiktaş’a ihtiyaç duyarsam o koltuğa talip olurum. Önümüzdeki 5-6 sene böyle bir şey düşünmüyorum. Bu benim en büyük hayallerimden bir tanesi. ‘Benim başkanlık hayalim yok’ diyor bazı arkadaşlarımız. Bir Beşiktaş taraftarı, yönetici olduysa, başkanlık hayali kurmaktan daha doğal ne var? Bunu söylemekten gocunmayalım, bu çok yüce bir makam. Herkes ister başkanlığı.”
KÜLTÜR SANAT
27 dakika önceKÜLTÜR SANAT
27 dakika önceYAŞAM
27 dakika önceKÜLTÜR SANAT
27 dakika önceKÜLTÜR SANAT
1 saat önceKÜLTÜR SANAT
1 saat önceKÜLTÜR SANAT
1 saat önce