Cumhuriyet Halk Partisi’nde, genel seçimlerden sonra ilçelerde başlayan kongre süreçleri sona erdi. 8 Ekim’de yapılacak İstanbul il başkanlığı seçimleri öncesi adaylık için ismi ön plana çıkan İBB ve Beşiktaş Belediyesi Meclis Üyesi Selçuk Sarıyar, Cumhuriyet Gazetesi için kaleme aldığı yazısında, tabandan başlayan yenilenmeye dikkat çekti.
Sarıyar yazısında, son kongre süreçlerinde partinin yeni ilçe başkanlarının yaş ortalamasının 30-40’lara düştüğünü belirtti. Bu doğrultuda partide yenilenme sürecinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde başladığını ifade eden Selçuk Sarıyar’ın, “Tabandan gelen yenilenme” başlıklı yazının tamamı şöyle:
“1965 seçimlerinden kısa bir süre önce, İnönü ve partinin liderlik kadroları parti ideolojisini ‘ortanın solu’ olarak belirlemişlerdir… 1969 seçimleri 1965’tekinden de kötü bir yenilgi oldu. 1969 seçimlerinden sonra, parti içinde yeni muhafazakâr muhalefet grupları ortaya çıktı. Bunlar, ortanın solu hareketi ve Ecevit’in radikal sloganlarının seçimlerde yenilgiye neden olduğunu ileri sürüyorlardı. Buna rağmen Ecevit, ortanın solu hareketine bağlı kalacağını ısrarla vurguladı.” Prof. Dr. Ayşe Ayata, “Türkiye’nin Demokratikleşme Sürecinde Ortanın Solu Hareketi” yazısında CHP’nin “ortanın solu” ile tanışmasını böyle anlatıyor…
TOPLUMCU BELEDİYECİLİK
Ecevit’in tüm eleştirilere rağmen “ortanın solu” olarak tarif ettiği politikalara inanması ve bağlı kalması, 1973 seçimlerinde CHP’nin oy oranında yüzde 6’lık bir artışla yüzde 33.3’lük oy almasını sağlamış ve CHP’yi birinci parti yapmıştı. Genel seçimlerin hemen ardından, iki ay sonrasında yapılan yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere 67 il belediyesinin 32’sini yine Cumhuriyet Halk Partisi kazandı. Böylelikle kent yoksullarının sorunlarına çözümler üreten “toplumcu belediyecilik” anlayışı gelişmeye başladı.
Bu süreçte esasında çok fark edilmeyen ama bugünün tartışmalarına ışık tutabilecek çok önemli detaylar var: siyasete katılan genç siyasetçiler… 1970’li yıllarda partinin il başkanları genellikle 30 ve 40’lı yaşlardadır. 1950’den 1975’e kadar il başkanlarının yaş ortalaması 10 yaş düşmüş, eğitim seviyeleri yükselmiş ve partide ideolojik ve fikri tartışmalar yoğunlaşmıştır.
Bu genç politikacılar ile birlikte toplumun her kesimi için insanca bir düzen kurulabileceği umudu yeşermiştir. Bu gençler parti içi demokrasiyi siyasi süreçlere; karar alma süreçlerine katılım arzusunu, köylerden ve kasabalardan kurultaylara taşıyarak ülkeye sosyal demokrasiyi getirdiler.
PARTİ KADROLARI
Bugün de belirlenen yol haritası partimizdeki kadro değişikliğini tabandan tavana örgütün kendi içerisinden yarattığı dinamizmle gerçekleştirmektedir. Bu kadro değişikliğinin; partinin gençleşmesinin en güzel örneklerini sadece İstanbul’a baktığımızda bile görebiliyoruz. Partide, aslında doğru kadro değişimi olarak adlandırabileceğimiz hareket biraz önce de belirttiğimiz üzere tabandan tavana, mahallelerden başlayan kongrelerle yaşanıyor.
1970’lerde başarıyı getiren kadro değişikliği yaklaşık 60 yıl sonra liderliğin aklıselim kararlılığı ve örgütün dinamizmiyle gerçekleşiyor. Bu kadrolar parti siyasetiyle birlikte devlet siyasetinde de başarılı olabilecekler. “Partinin Gençleri” küçük yaşlardan itibaren tozunu yuttukları, gönül verdikleri siyasi ideolojinin izinde tek tek mevzilerine yerleşiyorlar. 1900’lerin başından itibaren yaklaşık her 60 yılda bir Türkiye’nin geleceği üzerinde etkin olmak isteyen, liyakatli, başarılı ve ülkesini seven gençler bugün de CHP kadrolarındaki yerini almaya başladı.
Cumhuriyet Halk Partisi 9 Eylül 2023’te 100’üncü yaşına “gencecik” girdi. Türkiye siyasetinin bütün sorunlarına koca bir çözüm, insanların bütün sorularına koca bir cevap olmaya geliyor. Umutsuzluk nedir bilmeyen genç kadrolarıyla. Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla gençlerle…”
News
